Erdoğan’dan İsrail’e: Örgüt gibi davranırsa, örgüt gibi muamele görür
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılı’nın bu ilk AK Parti Meclis Grubu toplantısında sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Seçimlerin hemen ardından yaptığımız grup toplantısında ifade etmiştim. Şimdi tekrarlamamak istiyorum. Milletimizin takdiri ile 14 Mayıs seçiminde AK Parti listelerinden milletvekili olarak seçilen siz kardeşlerimin her birini bir kez daha tebrik ediyorum.
Kuruluşumuzdan bugüne girdiğimiz her seçimde olduğu gibi 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de oylarıyla, dualarıyla, destekleriyle yanımızda olan milletimizin tüm fertlerine, dünyanın dört bir yanındaki tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bilhassa deprem bölgesindeki kardeşlerimizin sırf sandıktaki tercihlerinden dolayı maruz kaldıkları alçakça hakaretler karşısında sergilediği vakur tavrı asla unutmayacağız. Kendilerinden başka kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet, bu son hezeyanının bedelini Mayıs seçimlerinde olduğu gibi inşallah 2024 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde de ödeyecektir.
Anadolu insanının ferasetinden ve basiretinden nasibini almamış olanlar, suçu kendilerinde aramak yerine hala millete yüklemeye kalkıyor. Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez.
Sadece günlerin ve gecelerin değil, ülkeye ve millete dair ne varsa her türlü derdin, tasanın, çilenin, gayretin dışında yaşayan adamlar biliyoruz. İşte seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik, tanımadık, bilmiyoruz.
AK Parti’nin 3 Kasım 2002’den 14 ve 28 Mayıs 2023’e kadar girdiği her seçimde bu hakikati bizzat yaşadık. Aynı şekilde vesayetle ve terörle mücadelemizden 15 Temmuz şanlı direnişimize kadar maruz kaldığımız her saldırıda bu hakikati tecrübe ettik. Bunun için diyorum ki AK Parti’nin gücü milletimizle olan gönül bağımızın gücü kadardır. Bu bağı ne kadar güçlü tutarsak sandıkta o derece yenilmez oluruz. Bu bağı zayıflattığımızda ise kendi elimizle kendi hazin akıbetimizi hazırlamış oluruz.
Genel merkezimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, il ve ilçe teşkilatlarımızla, üyelerimizle bu gerçeği bir an bile aklımızdan çıkarmadan çalışmalarımızı yürüteceğiz. Aksi takdirde yolunu şaşırıp bizden uzağa düşenlere ve onların sığındığı tek parti faşizminin temsilcisi olan partiye benzeriz. Allah sadece bizi değil herkesi böyle bir kabusun içine düşmekten korusun. Kimseye yar olmamış bu gök kubbede bırakacağımız hoş sadalar ne kadar çok olursa gelecek nesillerden o derece samimi hayır dua alacağımıza inanıyorum. Sizlerden de çalışmalarınızı bu anlayışla yürütmenizi istiyorum. Önümüzdeki dönemde Türkiye Yüzyılı’nın inşasına vereceğiniz katkılar için şimdiden teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz hafta yine bir demokrasi şöleni havası içinde gerçekleşen 4’üncü Olağanüstü Büyük Kongremizi yaptık. Bu kongremizde Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuza, Merkez Disiplin Kurulumuza, Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulumuza, Siyasi Erdem ve Etik Kurulumuza seçilen kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuza Genel Merkez’de halen görev üstlenen arkadaşlarımız dışında milletvekillerimize yer vermedik. Hem illerindeki yoğun çalışmaları hem meclis faaliyetleri sebebiyle zaten ağır bir yük altında olan milletvekillerimize seçimde ilave görevlendirmeler de yapıyoruz. Sizler, milletin temsilcisi ve AK Parti Milletvekili konumunuzla genel merkezimizin tüm faaliyetlerinin tabii bir parçası olarak sıfatların en yücesine sahipsiniz.
Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzu daha geniş bir yelpazeye yayarak Genel Merkezimizin temsil alanını genişletme ve ülkenin tamamında daha etkin çalışmalar yürütmesine imkan sağlama düşüncesiyle hareket ettik. Kongremizin hemen ardından yaptığımız Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızda Merkez Yürütme Kurulumuzu da oluşturduk. İnşallah 2024 seçimlerine bu Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulumuzla birlikte hazırlanacağız. Vakti geldiğinde yapacağımız Olağan Kongremizde ise genel merkez yönetimimizi performans ve temsil odaklı bir anlayışla elbette tekrar gözden geçireceğiz.
Bu süreçteki gerek genel merkez gerekse milletvekilleri düzeyinde en önemli kriterimizin mart ayında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde elde edilecek sonuçlar olacağını şimdiden belirtmek istiyorum. Mevcut belediyelerimizi daha güçlü şekilde elde tutarken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikte tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok. Sizlerin mayıs seçimlerinin ardından yaz döneminde de köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe, şehir şehir dolaştığınızı hem teşkilatımızla hem vatandaşlarımızla kucaklaştığınızı biliyorum. Sözüne, şikayetine, talebine kulak verdiğimiz, derdine derman olmak için samimi gayret göstererek gönlüne girdiğimiz her vatandaşımız bizim için bir kazançtır.
Bu süreçte bakanlarımızla 81 vilayetimize adeta çıkarma yaptılar. Milletvekillerimiz, teşkilatlarımız ve milletimizle istişareler gerçekleştirdiler. Verimini hep birlikte gördüğümüz şehir buluşmalarımızı devam ettireceğiz. Seferberlik ruhuyla koşturarak, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının hiçbir köşesinde ayak basılmadık yer bırakmayacağız. Milletvekillerimizin de meclis çalışmalarında arta kalan günlerini mutlaka seçim bölgelerinde değerlendirmeleri çok önemlidir. Ne siyasette ne kamuoyunda ne şehirlerimizin gündeminde en küçük bir boşluğa meydan vermeyeceğiz. Unutmayınız bizim bıraktığımız her boşluk, muhalefetin yalanları ve iftiralarıyla doldurulacaktır. Türkiye’ye 21 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırmış, demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırmış, çağ atlatmış bir kadro olarak bize yakışan neyse onu yapacağız.
Muhalefet kadrolarının milletten kopuk, daha çok iç mücadeleye dönük, ülkenin sorunlarına ilgisiz, lakayt, üretken değil çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Sadece birer iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörlerine kimin bineceği vardır. Bugün de koltuklarını, çıkarlarını ve siyasi ikballerini korumaktan başka bir dertleri yok.
Haziran ayından bugüne kadar onların ne yaptığıyla bizim ne yaptığımızı şöyle bir hatırlamak bile ne demek istediğimi anlatmaya yetecektir.